Temel Fark: Ceza Hukuku, suçlularla ilgilenen yasadır. Suç, temel olarak “insanların mülküne, sağlığına, güvenliğine ve ahlaki refahına tehdit eden, zararlı veya başka şekilde tehlike oluşturan” herhangi bir şey olarak tanımlanmaktadır. Medeni Kanun, medeni hatalarla ve sözleşmelerle birlikte mülkiyet yasasıyla ilgilenen yasadır. Ayrıca medeni hukukun cezai olmayan bir yasa olduğu da söylenebilir. Medeni Hukuk Mahkemesinde yargılanıyor, Ceza Mahkemesi Ceza Mahkemesinde yargılanıyor.
Hukuk, toplumun gerekli bir parçasıdır. Hukuk ve düzenin korunmasına yardımcı olur. Ayrıca, yasaları ihlal eden ve / veya başkalarına zarar verenleri cezalandırırken vatandaşların güvende hissetmelerini sağlar. Yasa, kabul edilebilir davranışları yöneten bir kurallar ve düzenlemeler sistemidir, böylece diğerleri güvende hissederler ve toplumda düzen vardır.
Hukuk iki bölüme ayrılabilir: Medeni Hukuk ve Ceza Hukuku. Ceza Kanunu, suçlularla ilgilenen yasadır. Suç işleyen ve suç işleyen insanlar var. Suç, temel olarak “insanların mülküne, sağlığına, güvenliğine ve ahlaki refahına tehdit eden, zararlı veya başka şekilde tehlike oluşturan” herhangi bir şey olarak tanımlanmaktadır.
Medeni Kanun, diğer yandan, medeni hatalarla ve sözleşmelerle ve aynı zamanda mülkiyet yasasıyla ilgilenen yasadır. Ayrıca medeni hukukun cezai olmayan bir yasa olduğu da söylenebilir. Başkalarına zarar veren insanları cezalandırmak yerine, medeni hukuk bir kişinin haklarını ve görevlerini korur.
Medeni Kanun adında açık olduğu gibi, Ceza Mahkemesinde yargılanırken, Ceza Hukukunda yargılanıyor. Bununla birlikte, davaların tahkim halinde çözüme kavuşturulduğu ve hiçbir zaman Hukuk Mahkemesi'ne gönderilemediği durumlar vardır; bu özellikle Medeni Hukukta doğrudur ve daha yaygındır. Yine de, kanunun her iki kısmı da halkın güvenliğini sağlamak açısından önemlidir.
Bir ceza mahkemesi davası, bir başkasının incindiği suçları da içerdiğinden, bir hukuk mahkemesinden daha ciddidir. Buna cinayet, hırsızlık, hırsızlık, kötüye kullanma, tecavüz vb. Dahildir. Burada davalar haksız taraf ya da hükümet tarafından verilebilir.
Asliye hukuk davalarında, davalar genellikle bir parti diğerine karşı açılır. Bu davalar genellikle tahliye veya haciz davalarını, boşanma veya vesayet gibi bir aile vakasını, borç veya iflas gibi tüketici sorunlarını veya birinin maddi zarar veya kişisel zarar nedeniyle para için dava açtığını içerir.
Asliye mahkemesi ile ceza mahkemesi arasında karşılaştırma:
Sivil mahkeme | Suç Mahkemesi | |
Parçası | Sivil yasa | Ceza Hukuku |
kapsam | Kendisine zarar verildiğini düşünen bir parti (davacı), diğer bir partiye (davalı) karşı şikayetçi olur. Bazen hükümet taraflardan biridir. | Hükümet (davacı), yasayı (sanık) bozduğunu düşündüğü bir kişiye karşı dava açmaktadır. |
Kalan deneme | Bir kişinin bir başkasına, bir işyerine veya bir ajansa dava açtığı davalar. Bu, tahliye ya da haciz gibi bir konut vakasını, boşanma ya da velayet gibi bir aile vakasını, borç ya da iflas gibi tüketici sorunlarını ya da birinin maddi zarar ya da kişisel zarar nedeniyle para için dava açtığını kapsayabilir. | Birisi, saldırı, soygun, cinayet, kundakçılık, tecavüz ve diğer suçlar gibi bir suç işlediğinde ortaya çıkan ceza davaları. |
Hakkında davalar |
|
|
Makul şüphe | Makul şüphe gerekli değildir. Çoğu durumda "kanıtların üstünlüğü" yeterlidir. | Sanığın suçu, makul bir şüphenin ötesinde kanıtlanmalıdır. |
Yonetmek | Davacı ya parasal yardım talebinde bulunabilir, yani tazminat olarak para ya da davacının mahkemeden diğer tarafa bir şey yapmasını isteyip istemediğini sorarken adil bir yardım talep edebilir. | Davalı hükümlü ise, cezaevinde zaman ayırması ve / veya para cezası ödemesi gerekebilir. |