Anahtar fark: 'Lite', 'ışık' yazmanın gayri resmi bir yoludur, ancak yalnızca bazı durumlarda kullanılabilir. “Işık” terimi, İngilizcede hafif bir ürün, ışık kaynağı gibi çeşitli farklı kullanımlara sahiptir.

• Işık veya aydınlatma; parlak; iyi aydınlatılmış: tüm evdeki en hafif oda.
• Soluk, beyazımsı veya koyu veya koyu olmayan renkler: açık mavi
• (Kahve veya çay) Hafif bir renk elde etmek için yeterli miktarda süt veya krema içerir.
• Az ağırlık; ağır değil: hafif yük.
• Dökme ile orantılı olarak az ağırlık; Düşük özgül ağırlığı: hafif bir metal.
• Normal veya ortalama ağırlıktan daha az olan: hafif giysiler.
• Uygun veya standart miktarın altında tartmak: Ticarette hafif ağırlıklar kullanılarak yakalanmak.
• Küçük miktar, kuvvet, yoğunluk vb. hafif yağmurlu; hafif uyku.
• Çok az önemi veya sonucu olan; önemsiz: İşinin kaybı hiç önemli değildi.
• Kolayca sindirilir: hafif yiyecekler.
• Zararlı veya istenmeyen kabul edilen şeker, nişasta veya katran gibi herhangi bir madde az: hafif sigaralar.
• Standart üründen daha az kaloriye ve genellikle daha düşük alkol içeriğine sahip olmak.
• Pasta gibi süngerimsi veya iyi mayalanmış: Pasta hava kadar hafif.
• Havalı veya hareket halindeyken yüzer: Dans ettiği zaman, tüy kadar hafiftir.
• Çevik veya çevik: birinin ayağına hafifçe vurun.
• Bela, keder veya endişe duymadan; kaygısız: hafif bir kalp.
• Neşeli; hafif bir gülüş.
• Baş dönmesi; biraz çılgınca: Bir martiniye ışık tutuyorum.
• Askeri - Hafif silahlı veya donanımlı: hafif süvari.
• Denizcilik - Kraliyet, gök yelkenleri, çıtçıtlı yelken, üst üst yelken veya yelkenli gibi, sadece ılıman veya sakin havalarda belirlenen hafif kanvas yelkenine dikkat edin.
• Meteoroloji - (rüzgar) saatte 7 mil hıza (3 m / sn) sahiptir. Hafif havayı ve hafif esintiyi karşılaştırın.

• Hafifçe: hafif hareket etmek için.
• Yük veya kargo çekilmeden veya taşınmadan: Yuvarlağına hafif hareket eden bir lokomotif.
Bir isim olarak “Light”: • Bir bira veya sigara olarak hafif bir ürün.