Anahtar fark: 'Olur' bir şeyin büyük olasılıkla olacağını ima eder. 'Olabilir' bir şeyin olabileceğini, durdurulan hiçbir şeyin olmadığını, ancak gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin emin olmadığını ima eder.
Her ikisi de, İngilizce’deki modal fiil türleri olacaktır. Modal fiiller, modaliteyi ifade etmek için çoğunlukla kullanılan küçük bir yardımcı fiil sınıfıdır. Modalite temel olarak bir olasılık veya zorunluluktur. Diğer modal fiiller arasında olabilir, olabilir, gerekir, gerekir ve gerekir.
Google'a göre, 'olur' terimi şöyle tanımlanmaktadır:
- Geçmiş zaman ve geçmiş zaman iradesinin katılımı.
- (Geçmiş cümleleri geleceği ifade etmek için kullanılır): Yarın gideceğini söyledi.
- (İsteğin yerine, bir açıklama yapmak veya daha az doğrudan veya kör bir soru oluşturmak için kullanılır): Bu hiç de adil olmazdı. Çok nazik misiniz
- (Geçmişte tekrarlanan veya alışılmış eylemleri ifade etmek için kullanılır): Her sabah çiftlikte Büyükanne'yi ziyaret ederdik.
- (Bir niyeti veya eğilimi ifade etmek için kullanılır): Beslenme uzmanları hepimizin tam tahılları yemesini isterdi.
- (Bir dileği ifade ederdi): Burada mıydı?
- (Bir belirsizliği ifade etmek için kullanılır): Suçlu olduğu anlaşılıyor.
- (Seçimi veya olasılığı ifade etmek için koşullu cümlelerde kullanılır): Ücretleri olsa gelirdi. Sıcaklık daha yüksek olsaydı, su buharlaşırdı.
- Olabilirdi, (yerine getirilmemiş niyetini veya tercihini ifade etmek için eski bir partnerle kullanılır): Seni biraz kurtarırdım ama Jimmy hepsini aldı.
Google 'can' kelimesini şöyle tanımlar:
- Teneke kutudan geçmiş zaman.
- (Olasılığı ifade etmek için kullanılır): Kapıda kimin olabileceğini merak ediyorum. Bu doğru olamazdı.
- (Koşullu olasılık veya yeteneği ifade etmek için kullanılır): Eğer deneseydin yapabilirdi.
- (Kibar isteklerde kullanılır): Lütfen kapıyı açar mısınız lütfen?
- (İzin almak için kullanılır): Kalemini ödünç alabilir miyim?
- (Öneri veya öneri sunarken kullanılır): Daha fazla bilgi yazabilir ve isteyebilirsiniz. En azından beni arayabilirdin.
Temel olarak, olabilecek ve olabilecek arasındaki fark, farklı şeyler hakkında fikir verdikleri için, onların kullanıldığı şekildedir. Şu cümleleri düşünün:
- Bir restorana giderdik. - Bu muhtemelen restorana gideceğimiz anlamına geliyor.
- Bir restorana gidebiliriz. - Bu restorana gidebileceğimiz anlamına geliyor, ancak yapacak olup olmadığımızdan emin değil.
'Would' ile ilgili diğer örnekler:
- Başkan olsaydım, eğitim maliyetini düşürürdüm.
- Başkan olsaydım, vergi toplamazdım.
- Saat 8: 00'den önce burada olacağını söyledi.
- Sana yardım etmeyeceğimi söyledim.
- Çocukken her zaman sahile giderdim.
- Büyüdüğü zaman ev ödevini asla yapmaz
- Çocukken bile, hayatta başarılı olacağını biliyordu.
- Biraz yumurta alacağını söyledi.
- Neden şemsiyeni getirmedin? Yağmur yağacak demiştim!
- Dün sabah araba başlamadı.
- Babam her hafta içi akşam 6'da işten eve gelir ve TV izlerdi.
- Her zaman tartışırdık. Asla aynı fikirde olamayız.
- Yapabilseydim ağaca tırmanırdım.
Diğer 'can' örnekleri:
- Çocuklarıma bir saatliğine bakar mısın lütfen?
- Köşede buluşabileceğini söyledi.
- Çocukken her gün televizyon izlerdim ama şimdi yapamam.
- Cevap verebilirdim, çünkü cevabı biliyordum.
- Gitar çalabiliyor musun?
- John, gençken 5 mil koşabilirdi.
- Mektubu bana iletebilir misiniz lütfen?
- O ağaca tırmanırsan, olur mu?
- Yarın görüşürüz
- Buradan tren istasyonuna nasıl gidileceğini söyler misin?
- Doktoru görene kadar ne kadar beklemem gerektiğini söyler misiniz?
- Mary, bu gece partiye gelebileceğini söyledi.
- Dün cüzdanımı hiçbir yerde bulamadım.