Anahtar fark: Satış ve satış İngilizce dilinde iki farklı kelimedir. 'Satış' ve 'satış' kelimeleri arasındaki temel fark 'satış' fiildir, oysa 'satış' bir isimdir.
Öncelikle kelimelerin tanımlarına bakalım. Google 'sat' ifadesini şu şekilde tanımlar:
- Para karşılığı başkalarına para transferi yapmak (mal) veya vermek (hizmet); bir fiyata bir alıcıya elden çıkarmak: Arabayı bana 1000 dolara sattı.
- Başa çıkmak için; satışa devam et veya teklif et: Sigorta satıyor. Bu mağaza en sevdiğim markayı satıyor.
- Satış yapmak veya satış teklifinde bulunmak için: Bana arabayı 1000 $ karşılığında satacak.
- Bir şeyi satın almaya ikna etmek ya da canlandırmak (birisini): Satıcı beni istediğimden daha pahalı bir modelde sattı.
- Birini satın almaya ikna etmek ya da canlandırmak (bir şey): Katip, ayakkabıları gerçekten bana yağmalayarak sattı.
- Satış yapmak için: Sıcak rekor, bu ay bir milyon kopya sattı.
- Özellikle genel olarak veya yaygın olarak kabul görmeye neden olmak: halka bir fikir satmak.
- Kabul etmeye neden olmak veya ikna etmek; ikna etmek: seçmenleri aday olarak satmak.
- Bedelini kabul etmek veya kar etmek (böyle bir eylem için uygun olmayan bir şey): birinin ruhunu siyasi iktidara satmak.
- Satış eylemi.
- Bir miktar sattı.
- Satış fırsatı; talep: yavaş satış.
- Düşük fiyatlarda olduğu gibi özel bir ürün imhası.
- Mülkiyetin para veya kredi için devredilmesi.
- Bir açık artırma.
Şimdi bir örnek ele alalım:
“Jack, ineği sattın mı?” “Evet Ma ve ben de gerçekten iyi bir satış yaptık. Basit bir inek için sihirli fasulyelerim var. ”
Öyleyse, şimdi annem neden Jack'e sorarken 'sattı' kullandı ve Jack neden 'satışa' yanıt verdi. Annem 'sattı' kullandı çünkü Jack'e bir şey yapıp yapmadığını soruyordu. “Sat”, “yapmak”, “gitmek” ve “satmak” ile aynı fiildir. Oysa, 'satış' bir isimdir; diğer isimler gibi, yani fiillerden sonra kullanılır. “Bir satış yaptım.” “Bir indirim yaptım.” “Bir satış yaptım.”
Diğer 'satış' örnekleri:
- Arabamı satmak istiyorum.
- Evi sattım.
- Tom'un kitabını sattığını duydun mu?
- Bu mağaza antika mücevher satıyor.
- Yasal olarak bunu küçüklere satamam.
Diğer 'satış' örneği:
- Alışveriş merkezinde bir satış var.
- Bu ayakkabıları bir satışta buldum.
- Aslında bugün dükkanda satış yaptım.
- Bu son satış işi tersine çevirir.
- Mağaza sahibi bu satıştan büyük bir kazanç elde etti.
- Satışı bankalar kapanmadan tamamlamak zorunda kaldılar.
- Yasalar tabanca satışlarını sınırlandırıyor.
- Küçüklerin içki satışı yasaktır.
- Yıllık satışlarında harika pazarlıklar elde ettim.
- Yeni araç serisi yakında satışa sunulacak.