Anahtar Fark: Elektronegatiflik, bir atomun kovalent bir bağda elektronları çekme eğilimine karar veren kimyasal bir özelliktir. Doğrudan ölçülemeyen bir özelliktir. Bir atomun elektron afinitesi, bir elektron negatif bir iyon haline getirmek için nötr bir atom veya molekül eklendiğinde atomun harcadığı enerji miktarıdır. Katı hal fiziğinde elektron afinitesi, bir elektronu en düşük iletim bandının tabanından yakındaki vakumda sabit bir duruma taşımak için gereken enerji olarak da bilinir.
Elektronegativite, bir atomun kovalent bir bağda elektronları çekme eğilimine karar veren kimyasal bir özelliktir. Doğrudan ölçülemeyen ve atomun atom numarası ve değerlik elektronlarının yüklü çekirdekten uzak durduğu noktadan etkilenmeyen bir özelliktir. Bu nedenle, bir bileşiğin veya bir elementin elektronegatifliği ne kadar yüksek olursa, elektronları o kadar fazla çeker. Elektronegatiflik kavramı, Lin32 Pauling tarafından 1932 yılında değerlik bağları teorisine ek olarak önerilmiştir. Elektronegatiflik doğrudan ölçülemediğinden, atomun nükleer yükü ve atom kabukları içinde bulunan diğer elektronların sayısı / konumu gibi atomik ve moleküler özellikleri kullanılarak hesaplanır.
Birbirlerine benzer olmalarına ve bir atomun elektronları çekme eğilimini ölçmelerine rağmen; birkaç fark taşırlar. En büyük fark, elektronegatiflik kavramının ölçülebilir olmaması ve öncelikle kovalent bağları ve bağ polaritesini açıklamak için kullanılmasıdır. Bununla birlikte, elektron ilgisi ölçülebilir ve bir elektron eklendiğinde salınan enerji miktarı ölçülerek kolayca ölçülebilir. Elektronegativite ayrıca, bağlanma elektron çiftinin konumunun anlaşılmasına da yardımcı olur. Elektronegativite, bireysel atomlarla, elektron ilgisi ise bir moleküldeki atomlarla ilgilidir. Elektronegativite aynı zamanda bir özelliktir, elektron afinitesi ise bir ölçümdür. Elektronegativite değerleri, bağlandığı moleküle bağlı olarak değişebilirken, elektron ilgisi değişmez.