Temel Fark: Yasal Yasalar, bir ülkenin yasama organı tarafından yazılan ve kodlanan yasalardır. Yasa bir yasama organı veya yasama organı (monarşi ise) tarafından belirlenmiş ve hükümet tarafından düzenlenmiştir. Bu yasalar ayrıca yazılı yasa veya oturum yasası olarak da bilinir. Anayasa Hukuku, bir millet içindeki farklı varlıklar arasındaki ilişkiyi tanımlayan hukuktur, en çok yargı, yürütme ve yasama organlarıdır. Her millet kodlanmış bir anayasaya sahip değildir, ancak hepsinde millet kurulurken belirli yasaları belirten bir tür belge vardır.
Yasalar toplumun önemli bir parçasıdır; arazi boyunca huzur ve sükunet sağlarlar. Herkesin istediği gibi yapmasına izin verilecek, yasaları olmayan bir dünya düşünün. Bu kaos olurdu! Herkes çalmak, öldürmek, istediği gibi iş yapmakta özgür olacaktı, vs. Herkesin adil davranıldığından, işlerin yasal olarak yapıldığından, insanların uygun şekilde muamele edildiğinden, vs. emin olunacak hiç kimse olmayacaktı. Bu nedenle, yasalar çok önemlidir herkese adil ve doğru davranılmasını sağlamak. Yasaya göre kimseye ekstra güç verilmiyor ve herkese aynı şekilde davranılıyor. Toplumun farklı bölümlerini izlemek için kullanılan çeşitli kanun türleri vardır ve her yasa yalnızca o belirli bölümü izler. Kanuna aykırı olmayan insanlar için ve çalışmaları sık sık karıştırabilir (kargaşaya ekleyen dille). Kanun Hukuku ve Anayasa Hukuku, toplumun farklı yönlerini yönetmek için kullanılan iki farklı hukuk türüdür.
Birçok ülke uygun adaleti sağlamak için karma bir yasa sistemine dayanır. Bunun nedeni, yasal yasaların genellikle genel dilde yazılmış olması ve ortaya çıkabilecek her durumu yönetmemesidir. Bu gibi durumlarda, mahkemeler davaya en uygun olan tüzüğün uygun anlamını yorumlamalı ve belirlemelidir. Hem yasal yasalar hem de ortak yasalar yüksek mahkemelerde itiraz edilebilir ve temyiz edilebilir.